Necmettin Erbakan Üniversitesi hukuk fakültesi dergisi, cilt.6, sa.2, ss.705-729, 2023 (Hakemli Dergi)
Uluslararası ceza yargısının tarihsel gelişimi bağlamında kurulan mahkemelerin ve
yapılan yargılamaların eleştirileri, sorunları ve bunlara yönelik yorumlar, uluslararası
ceza adaletinin sağlanması açısından çok önemli bir yere sahiptir. Dolayısıyla Nürnberg
yargılamaları ile başlayan sürecin devamında Eski Yugoslavya Mahkemesi ile Ruanda
Mahkemesi’nin özelliklerinin ve içtihatlarının da değerlendirilmesi ve bu mahkemelere
yönelik doktrin görüşlerinin de ortaya konulması, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin
gelişimi bakımından önemli bir ihtiyaçtır. İlk olarak Nürnberg yargılamalarına yönelik,
“galiplerin adaleti” ve “kanunsuz suç ve ceza olmaz” eleştirilerinin göz önünde
bulundurularak UCM’nin şekillendirilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla uluslararası suç
olarak UCM yargısına tabi tutulacak suçların tanımlarının, unsurlarının ve içeriklerinin
düzgün bir şekilde düzenlenerek “kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesine uygun şekilde
yargılama yapılması sağlanmalıdır. Buna ek olarak, uluslararası topluma zarar verecek
olan her muhtemel suçun uluslararası suçların düzenlenmesinde dikkate alınması ve
böylelikle hiçbir uluslararası suçun cezasız kalmaması teminat altına alınmalıdır.
Özellikle UCM’yi kuran Roma Statüsü’ne mümkün olduğunca çok devletin taraf
olmasının sağlanması, uluslararası ceza yargısının meşruiyetinin arttırılması
bakımından son derece önemlidir.
In the historical development of the international criminal justice, critisms, problems
and interpretations on the established courts and proceedings has a significant place in
terms of ensuring of international criminal justice. Therefore, in the continuation of the
process that started with the Nuremberg trials, it is a necessity to evaluate the
characteristics and case-laws of the Former Yugoslavia Tribunal and the Rwanda
Tribunal and to reveal the doctrinal views on these courts for the development of the
International Criminal Tribunal. First of all, the ICC should be shaped by taking into
account the criticisms of "victor’s justice" and "no crime and punishment without law"
against the Nuremberg trials. Therefore, it should be ensured that the definitions,
elements and contents of the crimes that will be subject to the ICC's judgment as an
international crime should be properly regulated and trials be conducted in accordance
with the principle of "no crime and punishment without law". In addition, it should be
secured that every possible crime that will harm the international community is taken
into account in the regulation of international crimes, so that no international crime goes
unpunished. In particular, ensuring that as many states as possible become parties to the
Rome Statute, which established the ICC, is crucial in terms of increasing the legitimacy
of the international criminal justice system.