Warwick-Edinburgh Zihinsel İyi Oluşluk Ölçeği: Türkçeye Uyarlama, Geçerlik ve GüvenirlikÇalışması


ŞAHİN A., GÖK R., SABANCI A.

V th International Eurasian EducationalResearch Congress, Antalya, Türkiye, 2 - 05 Mayıs 2018

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Akdeniz Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Sağlık, fizyolojik, psikolojik ve sosyal açıdan bütüncül iyi oluşluğu ifade etsede (Doll, Peterson ve Stewart-Brown, 2000) iyi oluşluk daha geniş bir o kadar da tanımlanması zor bir olgudur. İnsan hayatında birçok yöne odaklanmayı ve tüm bu yönlerin öneminin farkında olmayı gerektirir. Genel kabul gören bakış açısına göre iyi oluşluk; sağlıklı olma, kişinin amaçlarını gerçekleştirme arzusu, yaşamdan zevk alma ve tatmin olma gibi çok yönlü insan ihtiyaçlarının karşılanmasını gerekli kılmaktadır (OECD, 2011). İyi oluşluk mataryelist yaşam koşulları, yaşam kalitesi ve sürdürülebilirlik temelleri üzerine oturtulmuştur. Materyalist yaşam koşulları meslek sahibi olma, kazanç elde etme, beslenme ve barınma gibi daha çok para odaklı değişkenleri kapsamaktadır. Yaşam kalitesi ise sağlık durumu, iş-yaşam dengesi, eğitim düzeyi ve profesyonel beceriler, sosyal ilişkiler, sosyal sorumluluk, yönetim, çevresel kalite, kişisel güvenlik ve öznel iyi oluşluk ile alakalıdır. İyi oluşluğun sürdürülebilirliği ise doğa kapitali, ekomoni kapitali, insan kapitali ve sosyal kapitalin dengeli ilişkisine bağlıdır (OECD, 2011). İyi oluşluk hali fizyolojik, duygusal, zihinsel ve manevi iyi oluşluk olarak sınıflandırılabilmektedir. Fizyolojik iyi oluşluk, fiziksel varlığımızın tüm yönlerini kapsamakta olup, hasta olmamaktan daha öte bir şeydir. Dış görünümümüz, hastalıklara direnme kabiliyetimiz, yaptığımız egzersizler ve beslenme alışkanlığımız gibi faktörler fizyolojik iyi oluşluğumuza etki etmektedir. Ancak sağlık açısından tek başına yeterli değildir. Fizyolojik sağlığımızdaki en önemli faktörlerden biri zihin ve beden arasındaki dengeli ilişkidir. Duygusal iyi oluşluk açısından duyguları tanıma, anlama ve uygun şekilde ifade etme yeteneği önemli olup iyi oluşluk için anahtar niteliğindedir. Zihinsel iyi oluşluk ise zihin ve beden arasındaki sağlıklı uyumu ve bu uyumun sonucunda hissedilen esenlik duygusunu ifade etmektedir. Manevi iyi oluşuk maddi dünyanın ötesine uzanan beklenti ve ihtiyaçlarımızı deneyimleme isteğinin ve bu durumun belirginleşen halidir. Daha çok din veya daha üstü şeylerle ilişkili olan tinsel iyi oluş halini ifade eder (Holmes, 2005). Birçok alanyazın uzmanı iyi oluşluğun öğretmenler açısından önemini vurgulamaktadır. Bubb ve Early (2004) bireysel ve mesleki açıdan öğretmenlerin iyi oluşlukları sağlanmadıkça eğitimde kalitenin istendik düzeye getirilemeyeceğini ve öğrencilerin eğitim yaşantılarının bu süreçten olumsuz yönde etkileneceğini belirtmektedir. Holmes (2005) öğretmenlerin zihinsel iyi oluşluğunun duygusal iyi oluşluk ile yakından ilişkili olduğunu belirtmektedir. Okullardaki çalışma ortamının öğretmenlerin ruhsal ve zihinsel iyi oluşluklarını desteklemiyor ve geliştirmek için teşvik etmiyorsa, öğretmenlerin iyi oluşluk düzeylerinin bu durumdan zarar göreceğini ifade etmektedir. Grenville-Cleave ve Boniwell (2012) ise öğretmenlerin diğer çalışanlara göre iyi oluşluk düzeylerinin önemli ölçüde düşük olduğunu belirtmektedir. Öğretmenlerin iyi oluşluklarına önem vermek ve onların refahını geliştirmeye çalışmak işlerinde daha etkili olmalarını sağlayacaktır. Böylece öğrenciler dahi iyi öğrenecek ve daha iyi davranış sergileyeceklerdir. Ayrıca öğretmenlerin iyi oluşluğu sayesinde öğrencilerin daha yüksek başarı standartlarını yakalamaları mümkün olacak, öğrenmede kalıcılık artacaktır. Aynı zamanda iyi oluşluk halini yükseltmeye çalışmak insanlara önemli olduklarını hissettiren pozitif ortamlar yaratır, güdülenmelerini kolaylaştırır ve işten ayrılmaları azaltır (Bubb ve Earley, 2004). Bütünde değerlendirildiğinde eğitim sisteminin başarısı açısından öğretmenlerin iyi oluşluklarının artırılması ihtiyacı gündeme gelmektedir. İyi oluşluğun artırılması ise öncelikle iyi oluşluk düzeylerinin belirlenmesini gerekli kılmaktadır. Bu noktadan hareketle çalışmanın temel amacı 1) Tennet ve ark. (2007) tarafından hazırlanmış Warwick-Edinburgh Zihinsel İyi Oluşluk Ölçeğinin Türkiye için güvenirlik ve geçerlik çalışmasını yapmak, 2) eğitim çalışanlarının zihinsel iyi oluşluk düzeylerini belirlemektir.Araştırma Yöntemi Çalışmada nicel araştırma yöntemlerinden betimsel tarama modeli kullanılmıştır (Büyüköztürk vd., 2010; Karasar, 2002). Çalışmada Tennet ve ark. (2007) tarafından hazırlanmış Warwick-Edinburgh Zihinsel İyi Oluşluk Ölçeğinin Türkiye için güvenirlik ve geçerlik çalışması yapılacak, daha sonra öğretmen ve okul yöneticilerinin zihinsel iyi oluşluk düzeyleri belirlenecektir. Ölçeğin orijinal formu 14 madde ve tek boyuttan oluşmakta olup Cronbach Alpha güvenirlik katsayısı 0,91 olarak bulunmuştur. Ölçme aracında Likert tipi 5’li derecelendirme ölçeği (hiçbir zaman, nadiren, bazen, sık sık, her zaman) kullanılmış olup minimum 14, maksimum 70 puan alınabilmektedir. Ölçeğin Türkçe’ye çevirisi üç alan uzmanı tarafından yapılmıştır. Alan uzmanlarından ikisi aynı zamanda İngilizce dil uzmanlığına da sahiptir. Daha sonra eğitim yönetimi alanında isansüstü eğitim yapmış iki İngilizce öğretmeni tarafından Türkçe’den ölçeğin orijinal dili olan İngilizce’ye geri çevirisi yapılmıştır. Son aşamada araştırmacılar panel yöntemiyle ölçek maddelerinin Türkçe çevirisi üzerinde nihai karara varmışlardır. Geçerlik ve güvenirlik çalışmaları için ölçek Antalya ili merkez ilçelerinde görev yapmakta olan okul yöneticileri ile öğretmenlere uygulanacaktır. Örnekleminin seçiminde çok aşamalı örnekleme yöntemi kullanılacaktır. Birinci aşamada seçkisiz örnekleme yöntemlerinden tabakalı örnekleme yöntemi ile merkez ilçelerin evreni temsil etme oranlarına göre örneklem grubuna alınması gereken sayıda öğretmen ve yönetici belirlenecektir. İkinci aşamada ise seçkisiz örnekleme yöntemlerinden basit seçkisiz örnekleme yöntemi kullanılarak yeter sayıda rastgele öğretmen ve yönetici nihai örneklem grubuna alınacaktır (Büyüköztürk vd., 2010).