Turan-Sam Uluslararası Bilimsel Hakemli Dergisi, cilt.15, sa.57, ss.62-74, 2023 (Hakemli Dergi)
Dr. Öğr. Üyesi Hülya UYSAL45
HEYKEL SANATINDA METODOLOJİK YAKLAŞIM BAĞLAMINDA TAMAMLANMAMIŞLIK/EKSİKLİK
KURAMININ DEĞERLENDİRİLMESİ
EVALUATION OF THE INCOMPLETENESS THEOREM IN THE CONTEXT OF METHODOLOGICAL
APPROACH IN THE ART OF SCULPTURE
ÖZ
Sanatın kültürel bağlamda belirlenişi toplumsal içerikle dolarak gerçekleşir. Sanat yalnızca bir güzellik, eğlence, iyileşme
ya da ütopya değil aynı zamanda dinsel bir tören, savaş, töresel-eğitsel bir etkinlik ya da somut bir yaşam sürecinin görüngüsel
tanığıdır. Sanat her zaman toplumun içindedir ve toplumsal ilişkilerin pekiştirilmesinde önemli bir unsurdur. Sanat, bütünün
(yaşamın) bir parçasıdır. İnsanın düşüncelerini ifade etmesinde önemli bir araçtır/unsurdur/nesnedir. Bu bağlamda İnsan, toplum ve
sanat ilişkisinin tanığı olan heykel disiplini çerçevesinde metodolojik bir yaklaşım ile sanat yapıtındaki tamamlanmamışlık/eksiklik
olgusunun değerlendirilmesi gerekmektedir. Heykel sanatında biçimsel olarak görünen tamamlanmamışlık/eksiklik kavramı var
olan bir boşluğu değil var olanları sorgulayan bir gösterge niteliğindedir. Sanat yapıtında bilinçli olarak gerçekleştirilen
tamamlanmamışlık ya da eksikliğin içerdikleri söz konusudur. Bu içerik sanat yapıtında biçimsel eksikliğin temsiliyetini değil aynı
zamanda modern ve postmodern bakış açısını da gerektirmektedir. Bu bağlamda tamamlanmamışlık gibi görünenin aslında sanatta
kırılması noktası açarak, algılama biçimimizi genişlettiği ve içerinin dışarıya ya da dışarının içeriye dolmasına karşılık
geldiğidir. Sanat yapıtındaki tamamlanmamışlık sanat yapıtı ve yaşam arasında yumuşak bir geçiş noktasıdır. Resim ve heykel gibi
disiplinlerin katı ve net çerçevesini kırarak ya da modernist bakış açısının öğelerini bırakarak, yeni bir bakış açısı ile yani postmodern
bakış açısı ile bu katı ve kümelenmiş yapıyı bozarak yeniden oluşturur ve dağıtır (eski bakış açısını yıkar).
Alman filozof Kurt Gödel, tamamlanmamışlık/eksiklik kuramı ile “ötedeki” dünyayı deneyimlemeyi ve onun ötesine
ulaşma ihtimalini paradoksal bir bakış açısı ile sorgulamakta ve soyutlamanın gerçekliği olarak görmektedir. Soyut da somut kadar
somuttur ve öteki gerçekliğin sanatsal bağlamda işleyişine eklemlenerek kuramsal olanın içeriğini oluşturmaktadır. Bu araştırmada,
sanat eserindeki bilinçli tamamlanmamışlığın/eksikliğin yapıttaki paradoksal durum ile biçimsel inşasındaki toplumsal gerçekliğinin
bir kusur değil bir kavrama karşılık geldiği savunulmakta ve bu sava ilişkin bağlantılara odaklanılmaktadır. Bu bağlamda konu ile
ilgili öne çıkan sanatçılar ve yapıtlarından örnekler verilerek konuya farklı bakış açıları getirilmesi amaç edinilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Heykel, İnsan, Tamamlanmamışlık/Eksiklik Kuramı, Kurt Gödel, Metodoloji, Toplum, Yapıbozum.
JEL Kodları: B3, B30, B31, Z, Z0, Z00, Z19.
ABSTRACT
The determination of art in the cultural context takes place by filling it with social content. Art is not only a beauty,
entertainment, healing or utopia, but also a religious ceremony, a war, a moral-educational activity or a phenomenological witness
of a concrete life process. Art always presents in society and is an important element in reinforcing social relations. Art is a part of
the whole (life). It is an important tool/element/object for people to express their thoughts. In this context, it is required to evaluate
the phenomenon of incompleteness in the work of art with a methodological approach within the framework of the sculpture
discipline, which is the witness of the relationship between human, society and art. The concept of incompleteness, which appears
formally in the art of sculpture, is not an existing emptiness, but an indicator that questions the existing ones. In the work of art,
there are consciously left incompleteness, or contents in incompleteness. This content, in the artwork, requires not only the
representation of the formal deficiency, but also the modern and postmodern perspective. In this context, what seems like
incompleteness is actually expanding our way of perception and corresponds to the filling of the inside to the outside or the outside
to the inside via opening the point of breaking in art. Incompleteness in a work of art is a smooth transition point between the work
of art and life. By breaking the rigid and clear framework of disciplines such as painting and sculpture, or leaving the elements of
the modernist perspective, it reconstitutes and dissolves (destroys the old perspective) with a new perspective, namely the
postmodern perspective, by disrupting this solid and clustered structure.
With the theory of incompleteness, German philosopher Kurt Gödel questions the possibility of experiencing the "other"
world and reaching beyond it with a paradoxical point of view and sees it as the reality of abstraction. The abstract is as concrete
as the concrete, and it forms the content of the theoretical one by being articulated with the functioning of the other reality in the
artistic context. In this research, it is argued that the conscious incompleteness in the work of art corresponds to the paradoxical
situation in the work and the social reality of its formal construction, not a flaw, but a concept, and also focused on the connections
related to this argument. In this context, it is aimed to bring different perspectives to the subject by giving examples from prominent
artists and their works.
Keywords: Sculpture, Human, Incompleteness Theorem, Kurt Gödel, Methodology, Society, Deconstruction.
JEL Codes: B3, B30, B31, Z, Z0, Z00, Z19.
45 Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü; https://orcid.org/0009-0004-4846-9307