15. Adli Bilimler Kongresi, Antalya, Türkiye, 12 - 15 Nisan 2018, cilt.1, sa.1, ss.65
Amaç: Birini sürekli rahatsız etmek anlamındaki ve literatüre İngilizce “stalk” kelimesinden girmiş olan kavram avcılık terminolojisinden gelmekte olup sezdirmeden, azimle ava yaklaşmak anlamında kullanılmaktadır. Dilimizde bu kavramın “ısrarlı takip ve taciz”, “takipçi tacizcilik” gibi kavramlarla kullanıldığı ancak bu davranış örüntüsünün mağdurlarda yarattığı etki göz önüne alındığında “stalking” kelimesinin Türkçe’de “Musallat Olma Davranışı” olarak kullanılmasının gerek diğer taciz türlerinden ayrılması gerekse de mağdurda yarattığı duyguyu ortaya koyması adına uygun olacağına ilişkin bir öneri de bulunmak çalışmanın temel amacını, kavrama ilişkin bir ölçme aracının uyarlanması ise ikincil amacı oluşturmaktadır. Gereç ve Yöntem: Turmanis ve Brown’nun geliştirmiş olduğu “The Stalking and Harassment Behaviour Scale” çapraz çeviri işleminden sonra 2015 yılında Antalya’da yaşayan ve kolayda örnekleme yolu ile seçilmiş 173 kişiye uygulanmıştır. Bulgular: Ölçekte Musallat olma davranışının ortaya çıkma sıklığı boyutu için Cronbach α iç tutarlılık katsayısı 0.94, Musallat olma davranışının yarattığı duygu boyutu için ise 0.92 olarak hesaplanmıştır. Ölçeğin test-tekrar test güvenirlik düzeyinin korelasyon katsayısının sıklık boyutu 0.916, duygu boyutu 0.829’dur. Ölçeklerin, yapı geçerliliği Sıklık boyutu için hesaplanan Kaiser-Meyer-Olkin uyum ölçüsü değeri ise 0,804’dir. Mağdurun cinsiyeti, Musallat olan kişinin cinsiyeti ve musallat ile tanışıklık durumuna göre de sıklık veya duygu boyutlarında anlamlı farklılıklar olduğu görülmektedir. Elde edilen sonuçlar değerlendirildiğinde sıklık ve duygu boyutu puanlarının Kısa Semptom Envanteri ve Sosyal Karşılaştırma Ölçeği ile arasında ilişki olduğu tespit edilmiştir. Sonuç: Uyarlama çalışması kapsamında uygulamadan elde edilen geribildirimler “Musallat Olma” kavramının ve uyarlanan “Musallat Olma Davranışına Maruz Kalma Ölçeğinin” davranış örüntülerini anlamak adına kullanılabilir olduğunu ancak ölçeğin kapsamı ve psikometrik özellikleri açısından geliştirilmesinin gerekli olduğu düşünülmektedir.