Parerga to the Stadiasmus Patarensis (16): The roads, settlements and territories in Stadiasmus Patarensis


ONUR F.

Gephyra, cilt.13, ss.89-117, 2016 (Scopus)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 13
  • Basım Tarihi: 2016
  • Dergi Adı: Gephyra
  • Derginin Tarandığı İndeksler: Scopus, L'Année philologique, Directory of Open Access Journals
  • Sayfa Sayıları: ss.89-117
  • Akdeniz Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Bu makalede Stadiasmus Patarensis’te (SP) geçen yollar, yerleşimler ve teritoryumlar arasındaki ilişkilere yönelik bazı hususlar tartışılmaktadır. SP’nin bir seyahat kılavuzu olamayacağını ve sadece, neredeyse bütün büyük ve bazı küçük yerleşimler arasında tamir edilen, yeniden yapılan ya da mevcut haldeki yolların (viae) uzunluklarının verildiği, fakat rotaları (itinera) gösterme amacı taşımayan bir liste olduğunu kabul eden yazar şunları önermektedir: 1) Yerleşimler arasındaki yolların mesafeleri yerleşim merkezlerinden ya da merkez sınırlarından ölçülmüş ve anıtta da o şekilde verilmiştir. 2) Yerleşimlerin teritoryumları SP’de dikkate alınmıştır. 3) SP’de adı geçen tüm yerleşimler, statü bakımından her zaman belirlenemese de bağımsız bir yapıya sahiptir. Bu üç öneri üç başlıkla açıklanmaktadır.
I. Prepozisyonlar (edatlar) ve artikeller: SP’de kullanılan prepozisyonlar (δι?, ε?ς ve ?π?) ve artikellerin kullanımındaki belli özellikler metni coğrafi olarak kavramada önem arz etmektedir. Bu bağlamda yazar, artikellerin bölge isimlerinde (B yüzü sat. 37: Κ?δοπα τ?ς Μυλι?δος, C yüzü sat. 8: ?τταλε?α τ?ς Παμφυλ?ας, C yüzü sat. 28: ?ν τ?ι ?σ?αι, C yüzü sat. 29: ?ν τ?ι ?πικαλ...) ve doğal olu­şumlarda (B sat. 30–31: δι? το? π[εδ?]ου ... δι? δ? τ?ς ?ρειν?ς) kullanıldığına dikkat çekmektedir. Δι? prepozisyonu alıp, artikelle verilen diğer isimlerin doğal oluşumlara (örn. ovalık alan, dağlık alan) ve dağa (örn. Masikytos), artikel almayan isimlerin ise (Trimilinda, Plata..., Kollyba, Kandyba, Rhodiapolis ve Madamyssos) bağımsız yerlere ait olduğunu belirtmekte, bu yerleşimlerin δι? ile gösterilmesinin nedenini de yolun yerleşimin içine girmeden teritoryumundan geçmesiyle açıklamaktadır. Bu durumda yazar, yolların ε?ς alan yerleşimlere girdiğini ve bu yolların ölçülerinin kentin merkez sınırlarından itibaren alındığını savlamaktadır.
II. Mesafeler ve yerleşimler: SP’nin bir seyahat rehberi gibi bir amacının olmadığı ve sadece yol öl­çülerinin resmi bir sunumu olduğu kabul edilerek, verilen ölçülerin özenli olduğu ve yolların doğrudan ilgili yerleşimlerden çıkıp diğer yerleşimin içine ulaştığı belirtilmektedir. Phellos – Kyaneai – Myra yolları ile Rhodiapolis ve Madamyssos arazilerinden geçerek giden Korydalla – Akalissos yolu bu tez için örnek olarak kullanılmaktadır. Bu örnekler uyarınca, Phellos’tan çıkan yolun Kyaneai kentine gitmeyip hemen güneyindeki ovadan ilerleyerek Myra’ya gitmiş olması, SP’te belirtilen yol ölçülerinin veriliş sistematiği açısından uyumsuz olmaktadır. Çünkü böyle bir durumda, yol Kyane­ai teritoryumundan geçecek olduğu için Kyaneai’ın δι? prepozisyonu ile verilmiş bir ara yerleşim olarak görünmesi gerekecekti. Bunun böyle olması gerektiği, Korydalla’dan çıkıp Akalissos’a ilerleyen ve Rhodiapolis’in hemen doğusundaki ovadan geçmesi gereken yolun δι? ?οδ?ας π?λεως κα? Μα­δαμυσσο? olarak verilmesinden anlaşılmaktadır. Çünkü bu yol Rhodiapolis’e uğramadan kentin te­ritoryumundan geçmektedir. Böylelikle yazıttaki δι? ve ε?ς prepozisyonlarının kullanım farkı daha belirgin bir şekilde görülebilmektedir.
III. Yerleşimlerin statüleri ve teritoryumları: SP’te geçen yerleşimlerin hepsinde bağımsız bir yapıya sahip olduğu gerek yukarıdaki tartışmalardan gerekse bazı yerleşimlerin verilmemiş olmasından anlaşılabilmektedir. Bunun yanı sıra Kitanaura’nın Termessos’a bağlı verilmesi de özerkliklerin dikkate alınmış olmasına bir örnektir. SP’nin aynı teritoryum içerisinde bulunan herhangi iki nokta arasında hiç yol vermemesi de bu durumla ilişkilidir. Bu duruma aykırı görülebilecek tek yol bilgisi Sidyma ve Kalaba(n)tia arasında gösterilen yoldur. Fakat bu yol bilgisinin gözden geçirilmesi gereken önemli hususları vardır: 1- Yazıttaki Kalaba(n)tia tamamlaması kesin değildir; 2- Eğer Kalaba(n)tia tamamlaması doğru ise, SP’nin sistematiğine göre Kalaba(n)tia’nın statüsünün bağımsız bir yapıya sahip olması beklenir; 3- Kalabatia’nın Sancaklı Limanı’ndaki lokalizasyonu kesin değildir, çünkü Sancaklı limanından Kalabatia’ya ilişkin kesin bir veri olmamakla birlikte, Sancaklı limanının İ.S. 2.–3. yüzyıllarda Sidyma’ya ait bir liman olduğu kesindir; 4- Sidyma – Kalaba(n)tia arasında verilen mesafe SP’de 24 stadia (4,5) km iken, Sidyma ve Sancaklı limanı arasındaki gerçek mesafe 7–8 km’dir. Sonuç olarak, yollar, yerleşimler ve teritoryumlar arasındaki ilişkiler devam eden yüzey araştırmaları açısından oldukça önemlidir.

In this contribution the author discusses three issues relating to the course of the roads and settlements mentioned in the Stadiasmus Patarensis (SP): 1- All the roads recorded on the SP were measured from within the borders of town centres, except for those settlements given with the preposition δι?. 2- The territories of the settlements were observed in composition of the road list and indicated through δι? when required. 3- All the settlements recorded on the SP had an autonomy mainly on a fiscal basis and possessed territorial rights. The author begins the discussion with the use of the prepositions δι?, ε?ς and ?π?, which relate to territories or natural formations, town zones and borders respectively, and the articles that were not used for the settlement names, but for the regions or natural formations on the SP. The author understands the SP was not constructed as a route guide for travellers, as it does not provide “routes” (itinera) but “roads” (viae) and, in consequence, it should be regarded as an official inventory of the roads, and consequently it is suggested that the recorded distances indicate the actual lengths of the roads between town-zones of settlements. Finally, based upon the argumentation out-lined above, the author points out the autonomous nature of the settlements recorded in the SP. He also discusses the omission of the ports, since they were already under the control of other settlements, such as Andriake of Myra.