Çanakcı M., Topakcı M., Karayel D., Varol M., Ağsaran B.
TÜBİTAK Projesi, 2023 - 2024
Meyve
bahçelerinde her yıl yapılan budama işlemleri ile önemli miktarlarda budama
artığı ortaya çıkmaktadır. Odunsu özellik gösteren ve farklı alanlarda
değerlendirilme potansiyeli bulunan bu artıkların yıllık miktarı yaklaşık
4 milyon tondur. Artıklar yaygın olarak bahçe kenarına çekilerek
yakılmakta ya da boş alanlara bırakılmaktadır. Bazı geleneksel uygulamalarda
ise kalın dallar seçilerek evlerde yakacak olarak kullanılmaktadır. Budama
artıklarının yerinde parçalanıp toprak özelliklerini iyileştirilmesinin yanında
endüstride yapı malzemesi ve enerji tesislerinde yakıt vb. farklı alanlarda
kullanılabilme potansiyeli bulunmaktadır. Son yıllarda artıkları yerinde
parçalayan ve toprağın üzerine bırakan makinaların kullanımında artış
görülmektedir. Ancak, mevcut uygulamalar dikkate alındığında bu artıklardan
yeterince değerlendirilmediği bilinmektedir. Özellikle yakılan veya boş
alanlara bırakılan artıkların çevre kirliliği ve yangın vb. tehlikelere de yol
açmaktadır. Ülkemiz gibi Akdeniz havzasında bulunan İtalya, İspanya gibi
ülkeler incelendiğinde budama artıklarının özellikle ısı ve enerji tesislerinde
ham madde olarak kullanılmasının mekanizasyonuna yönelik çok sayıda çalışma
bulunmaktadır.
İstatistiksel
veriler incelendiğinde ülkemiz meyvecilik alanlarının son yıllarda arttığı
görülmektedir. Meyveciliğin gelişmeye başladığı dönemde, 2005 yılında kısaca
YEK Kanunu olarak adlandırılan 5346 sayılı “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının
Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun” çıkarılmıştır. Kanunda
yer alan destekleme mekanizmaları kapsamında yenilenebilir enerji kaynaklarından
elektrik enerjisi üretimi hızla artmıştır. Bu kapsamda hidrolik enerji hariç
yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam enerji üretimindeki payı son 15 yılda
%0.1’den %17.6 düzeyine çıkmıştır. Kendi kaynaklarımızdan elektrik üretimi
fosil yakıtlara olan bağımlılığı azalttığı gibi çevresel ve ekonomik yönden
ülkemize katkılar sağlamaktadır. İstatistiklere göre ilk yıllarda yenilenebilir
kaynaklar arasında yer almayan ya da çok düşük düzeylerde yer alan biyokütlenin
yakılarak elektrik enerjisine dönüştürüldüğü santral sayısı son birkaç yılda hızla
artmıştır. Bu artışın devam edeceği öngörülmektedir. Bu santrallerin bazıları
sanayi tesisleri içerisinde kurulmuşlardır, düşük kapasitelidirler (birkaç MW)
ve ana yakıtları tesisin işletme artıklarıdır. Ancak özellikle son birkaç
yıldır sayıları hızla artan ve daha büyük kapasiteli (10-30 MW) santraller
ise yakacak ham maddeyi dışarıdan temin etmektedirler. Belirtilen tesislerin
başlıca yakıtı; orman, orman ürünleri ve tarımsal artıklardır. Tarımsal artık
kapsamında ise daha çok tarla bitkilerinden elde edilen sap ve saman yakıt
olarak kullanılmaktadır. Yıl boyu çalışması gereken bu tesislerin sürekli ham
madde ihtiyacı bulunmaktadır. Bu nedenle işletmeler sürdürülebilir ham madde
temini için arayış içerisine girmektedirler. Gelinen bu aşamada, budama
artıklarının biyokütle enerji santrallerinde ham madde olarak kullanılabilme
olanaklarının araştırılmasının gerekli olduğu düşünülmüştür. Budama
artıklarının bahçeden toplanması, parçalanması ve tesislere taşınması gibi
işlemler bir organizasyon ve maliyet gerektirmektedir. Tüm bu maliyet
hesaplarının yapılıp, parçalanmış budama artıklarının tesislere teslim fiyatı
ile birlikte değerlendirilip kârlı olup olmayacağının araştırılması, tedarik
zincirine yönelik önerilerin getirilmesi gereklidir. Yapılan literatür
taramalarında, ülkemiz koşullarında bu tip bir çalışmaya rastlanılamamıştır.
Belirtilen
gerekçelerle hazırlanan bu projede, bağ ve meyve bahçelerinde ortaya çıkan
budama artıklarının biyokütle enerji santrallerinde ham madde olarak
kullanılabilirliğinin araştırılması planlanmıştır. Projede birincisinde ülkemizde
üretilen iki adet (toplama ve parçalama makinası), ikincisinde ise proje
kapsamında yeni geliştirilerek imal edilecek kombine bir makinanın yer aldığı
iki farklı uygulama yer alacak ve budama artıklarının biyoyakıt özellikleri
belirlenecektir. Bahçelerden toplanan artıkların, önce toplama merkezlerine
oradan biyokütle santrallerine ve doğrudan biyokütle santrallerine taşınması yöntemleri
değerlendirilecektir. Biyokütle tesis teslim fiyatları dikkate alınarak budama
artıklarının enerji tesislerinde ham madde olarak kullanım olanakları ve
tedarik zinciri konusunda değerlendirmeler yapılacak, öneriler sunulacaktır.
Ülkemizde konusunda ilk kez yürütülecek proje
ile meyve yetiştiriciliği ve biyokütleden elektrik enerjisi üretimi olmak üzere
gelişmekte olan iki farklı sektörün bir nevi entegrasyonunun sağlanmasına
yönelik veriler elde edilecektir. Meyve bahçeleri ile enerji santralleri
arasında tedarik zincirinin kurulabilme potansiyeli, yeni bir sektöre bağlı
olarak yeni bir istihdam alanı potansiyelini barındırmaktadır. Budama
artıklarının ham madde olarak kullanılması aynı zamanda meyve üreticilerine
ekonomik katkılar sağlayacak bir yan ürün anlamına gelmektedir. Uygulamaların birinde
ülkemizde üretilmeyen ve kullanılmayan bir depolu budama artığı parçalama
makinasının geliştirilerek üretilecek olması, meyve yetiştiriciliği mekanizasyonu
açısından yeni bir uygulama, makina imalat sanayimiz açısından yeni bir ürün
anlamına gelmektedir.