AB Destekli Diğer Projeler, 2022 - 2025
Amyotrofik
lateral skleroz (ALS), yıkıcı bir prognoza sahip en sık görülen motonöron
hastalığıdır. Bugün bile ALS tanısının koyulması motor semptomların
başlamasından ortalama 12 ay alıyor ve hastaların yaklaşık yarısına başlangıçta
yanlış tanı konulmaktadır.
Her
ne kadar serum ve beyin omurilik sıvısındaki (BOS) nörofilamentler veya
idrardaki çözünür p75ECD gibi biyobelirteç adayları olarak birkaç molekül
önerilmiş olsa da, ALS'nin erken ve hatta premotor teşhisi için klinik olarak
belirlenmiş bir gösterge mevcut değildir.
Gerek
tanı konulduğunda hastalığın ilerlemiş evresinde olanlar veya gerekse hızlı
ilerleyici karakterde olanlarda etkili modifiye edici tedavilerin geliştirilebilmesi için erken tanı zorunludur.
Tüm
ALS hastalarının yaklaşık %10'unun genetik bir nedeni vardır ve genetik
testler, bu ailesel ALS hastalarının aile üyeleri arasındaki premotor gen
mutasyon taşıyıcılarını (PGMC) tanımlayabilir. PGMC, nedensel gen mutasyonu
nedeniyle hastalığı geliştirme riski altındadır, ancak henüz motor semptomlar
geliştirmemiştir.
Bu
projede, ALS'nin moleküler patogenezine ışık tutacak ve daha erken teşhise
olanak sağlayacak bir klinik-moleküler PGMC parmak izi geliştireceğiz. Almanya,
Fransa, İsviçre, İsrail, Slovakya ve Türkiye'deki uzman merkezler ve ağları
aracılığıyla PGMC'yi (n=110) ve kontrol deneklerini (n=60) çalışacağız.
Halihazırda
ALS'nin motor semptomlarını geliştirmiş olan 20 gen taşıyıcısından alınan
boylamsal veriler ve BOS örnekleri de M. Benatar/ABD ile işbirliği yoluyla
dahil edilecektir. Tüm deneklerden (1) yaşamlarının son 10 yılını kapsayan
mevcut ve geçmiş klinik semptomlar ve çevresel faktörler hakkında bir anket
doldurmaları, (2) biyolojik numuneler (kan, idrar, gözyaşı sıvısı ve BOS) bağışlamaları
ve koku testi yapılacaktır. Gözyaşı sıvısı, kan plazması ve BOS numuneleri,
kütle spektrometrisi ve hedefli immünolojik tahlillerin bir kombinasyonu
kullanılarak PGMC kohortunun proteomik profilini analiz etmek için
kullanılacaktır.
Bağımsız
bir çalışma paketi, bu hastaların kan, idrar ve BOS'taki metabolomlarını analiz
edecektir. Ek olarak, Nf-L (kan), sp75ECD (idrar), tau/p-tau ve GFAP (CSF) gibi
yerleşik biyobelirteç adaylarını test edeceğiz. Ankette elde edilen klinik
veriler ve moleküler veriler, PGMC'nin bir klinik-moleküler parmak izi
oluşturmak için entegre edilecektir. ALS ve kontrol deneklerinde parmak izinin
gelişimini karakterize etmek için bir yıl arayla iki değerlendirme
yapılacaktır.
ALS
hastalarında ve kontrol deneklerinde yapılan çoklu çalışmalardan daha önce elde
edilen veriler, ALS için en iyi ayrım gücüne sahip PGMC parmak izi
biyobelirteçlerinin özellikleri belirlemek için analizimize rehberlik
edecektir:
Almanya'daki
yüzlerce ALS hastasında yapılan bir hasta anketine dayalı olarak erken
semptomları ve çevresel etkileri değerlendiren devam eden EARLY-ALS anket denemesinden yararlanacaktır.
EARLY-ALS
denemesinden elde edilen veriler, soruları ALS ve kontrol denekleri arasında en
doğru şekilde ayırt edenleri seçerek mevcut projeye uyarlamak için
kullanılacaktır.
Ayrıca,
ALS hastalarında (şu anda finanse edilen E-Rare MAXOMOD konsorsiyumu kapsamında)
BOS'un multi-omik karakteristiklerini
tanımaldık ve yakın zamanda bu analizi ALS hastalarının gözyaşı sıvısından
türetilen farklı proteomla da genişlettik ve bu projede uygulayacağız.
Son
olarak, PGMC parmak izi, ALS'nin çok erken evrelerindeki hastaları veya klinik
taklitlerinden birini (n=140) içeren saf motor semptomları olan bir kohortta
biyolojik doğrulamaya tabi tutulacaktır. Bu kohort, tüm klinik merkezlerde
paralel olarak toplanacaktır. Kliniko-moleküler parmak izinin yalnızca tanısal
doğruluğu iyileştirmekle kalmayıp, aynı zamanda ALS'ye neden olan moleküler ve
patofizyolojik nedenler hakkında bilgi vermesini ve sonuç olarak etkili tedavi
stratejilerini güçlendirmesini bekliyoruz.