'Regent’ x ‘Kishmish Vatkana’ Melezlemesiyle Külleme (Erysiphe necator) Hastalığına Dayanıklı Çekirdeksiz Sofralık Üzüm Çeşitlerinin Geliştirilmesi


Çalış Ö.

TÜBİTAK Projesi, 2024 - 2025

  • Proje Türü: TÜBİTAK Projesi
  • Başlama Tarihi: Temmuz 2024
  • Bitiş Tarihi: Temmuz 2025

Proje Özeti

birisi olan ‘külleme’ (Erysiphe necator)’ye karşı dayanıklık oluşturan lokusların yeni ve çekirdeksiz bir sofralık üzüm çeşidinde toplamak, bir başka deyişle küllemeye karşı bazı dayanıklılık genlerini piramitlemektir. Bu amaç doğrultusunda ebeveyn çeşitler olarak, külleme hastalığına karşı genomunda barındırdığı iki lokus (Ren3 ve Ren9) ile orta derecede dayanıklılığı önceki literatürler ile kanıtlanmış şaraplık üzüm çeşidi ‘Regent’ ve yine literatürde ‘külleme’ hastalığına karşı tek bir lokus (Ren1) içeren yüksek dayanıklı olduğu gösterilmiş olan sofralık ve çekirdeksiz ‘Kismish Vatkana’ çeşitleri kullanılacaktır.

 

Nihai hedef her ne kadar küllemeye karşı dayanıklı yeni bir çeşidin oluşturulması olsa da yukarıda bildirilen “Mtp 3082-1-42” gibi ara ıslah materyalleri de sonraki ıslah çalışmalarında kullanılabilecek değerli kaynaklardır. Bu bağlamda dayanıklılığı kombine edilmiş fakat sofralık kalite kriterlerini sağlayamamış melezleme yoluyla elde edilen genotiplerin de tespiti ve sonraki asma ıslah programlarına aktarımı büyük önem arz eden değerli genetik materyalin eldesi de bir alt hedef olarak tanımlanabilir.

 

Araştırmanın bir başka hedefi ise bir kısmının devam etmekte olan doktora tez projesi olmasıdır. ‘Regent’ ve ‘Kishmish Vatkana’ melezlerinin 2017-2018 yıllarında elde edilmesiyle melez populasyonun araziye aktarılarak uygun terbiye sistemi ve bakım koşullarında muhafaza edilmesidir. Bu nedenle, melez omcaların verim yaşında olması, sıfırdan melez elde edilecek bir ıslah çalışmasıyla kıyaslandığında melez asmalardan fenolojik-pomolojik verilerin alınmasına da olanak sağlayacaktır. Bu nedenle proje hedeflerinden biri olan ‘sofralık’ kalite parametreleri tespit edilebilecektir.

 

Ayrıca, klasik ve moleküler testlemeler ile küllemeye dayanıklı genotipler ilk defa belirlenmiş olacaktır. Yine, klasik ve moleküler markörle çekirdeksiz genotipler tespit edilecektir.