Vasküler düz kas hücrelerinde ürik asitindüklü p44 42 mapk p38 MAPK ve PDGFR fosforilasyonu ve bu fosforilasyonlarla Cox 2 ve NADPH oksidaz aktivitesinin ilişkisi


Yeşilkaya A. (Yürütücü), Oğuz N.

Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2007 - 2008

  • Proje Türü: Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje
  • Başlama Tarihi: Ocak 2007
  • Bitiş Tarihi: Ekim 2008

Proje Özeti

Hiperüriseminin ve Ang II’nin, hipertansiyon ve aterosklerozun da içinde bulunduğu kardiyovasküler hastalıkların gelişiminde ve prognozunda rolü olabileceği düşünülmektedir. Ang II ve ürik asidin, bu hastalıkların gelişiminden sorumlu tutulan temel patolojiler olan damar düz kası proliferasyonunu, inflamasyonunu ve oksidatif stres artışını indükleyebileceğini göstermek amacıyla bu çalışma planlanmıştır. Çalışmamızda, rat aortasından izole edilerek primer kültürü yapılan VDKH’lerinde proliferasyonu göstermek için bu yolu indükleyen p38 MAPK, p44/42 MAPK ve PDGFRb fosforilasyonu, inflamasyonu göstermek için COX-2 konsantrasyonu ve oksidatif stres artışını belirlemek için de süperoksit anyonu (O2-) miktarı ölçüldü. Yapılan deneyler sonucunda, ürik asidin p38 MAPK, p44/42 MAPK, PDGFRβ fosforilasyonunu uyardığı, COX-2 ve O2- konsantrasyonunda artışa yol açtığı saptanmıştır. Bunun yanında, ürik asidin Ang II ile birlikte uygulanmasının, p38 MAPK aktivasyonunda daha fazla artışa neden olmamasına karşın, p44/42 MAPK fosforilasyonunda, COX-2 ve O2- miktarında daha fazla artışa neden olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca elde ettiğimiz diğer bulgular, hücrelere p44/42 MAPK inhibitörü PD098059 ve p38 MAPK inhibitörü SB203580 uygulanmasıyla COX-2 artışının neredeyse kontrol düzeyine baskılanması, PDGFRβ inhibitörü AG1296 uygulanmasıyla ise COX-2 artışında kısmen bir baskılanma eğilimi oluşmasıdır. Ürik asidin VDKH’lerinde O2- üretimine etkisinin araştırıldığı deneylerde, ürik asit indüklü O2- üretimi artışının NADPH oksidaz inhibitörü olan DPI ile baskılandığı gözlenmiştir. Ang II ve ürik asidin birlikte uygulanmasıyla gerçekleşen O2- üretimindeki artışının losartan veya DPI ile belirgin ölçüde baskılandığı saptanmıştır. Sonuç olarak, çalışmamızda elde ettiğimiz bulgular, ürik asidin kardiyovasküler hastalıkların gelişiminde ve/veya ilerlemesinde rolü olabileceğini ve bu bağlamda tedavi hedefi olabileceği savını destekler niteliktedir