Subkutan insulin enjeksiyonu uygulamasında deri kalınlığı, subkutan yağ dokusu ve iğne boyu seçiminin metabolik kontrol üzerine etkisi,


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Akdeniz Üniversitesi, Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Bilim Dalı, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2014

Öğrenci: ŞEFİKA DALKIRAN

Asıl Danışman (Eş Danışmanlı Tezler İçin): MUSTAFA KEMAL BALCI

Özet:

İnsülin enjeksiyonlarında amaç sızıntı veya rahatsızlık olmadan subkutan alana ilacın güvenilir bir şekilde verilmesidir. Bu amaca ulaşmak için uygun iğne boyunun seçilmesi büyük önem taşır. İğne uzunluğuna ilişkin karar fiziksel, farmakolojik ve psikolojik olanlarda dahil olmak üzere çok sayıda faktöre dayalı olarak hasta ve sağlık profesyoneli tarafından birlikte verilir. Bu çalışma uygun iğne boyutunu belirlemek amacıyla diyabetli yetişkinlerde deri kalınlığı ve subkutan yağ dokusu ölçümü yapılarak, iğne boylarının metabolik kontrole, enjeksiyonla ilgili yan etkilere ve hasta memnuniyeti üzerine etkisini belirlemek amacıyla planlanmıştır. Çalışmaya Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Polikliniği'nde takip edilen ve insülin kullanan 45 tip 1 ve tip 2 diyabetli hasta dahil edildi. Hastaların deri kalınlığı ve subkutan yağ dokusu ölçümü üç farklı enjeksiyon alanında ultrason eşliğinde yapılmıştır. Hastalar üç hafta boyunca 4 mm iğne ucu ile abdomene, sonraki üç hafta boyunca 4mm iğne ucu ile uyluğa ve daha sonraki üç hafta boyunca 4 mm iğne ucu ile kola enjeksiyon yapmıştır. Ardından üç hafta boyunca 8 mm iğne ucu ile abdomene, sonraki üç hafta boyunca 8 mm iğne ucu ile uyluğa ve daha sonraki üç hafta boyunca 8 mm iğne ucu ile kola enjeksiyon yapılmıştır. Her üç haftanın sonunda glisemik kontrol için ortalama glikoz düzeyleri ve fruktozamin değerlendirilmiştir. 9. ve 18. haftanın sonunda hastaların ağrı düzeyi vizüel analog skala (VAS) ile değerlendirilmiştir. Hastaların insülin enjeksiyonu ile ilgili komplikasyonlarına yönelik bilgiler (kanama, morarma, lipodistrofi ve sızıntı) günlük veri toplama formuna kaydedilmiş ve her 3 haftanın sonunda değerlendirilmiştir. Glisemik kontrol açısından iğneler karşılaştırıldığında 4 mm iğne ile 8 mm iğne arasında fark saptanmamıştır. Hastalar kısa iğneleri tercih etmekle beraber, kısa iğnelerle daha az kanama, morarma ve ağrı bildirirken uzun iğnelerde daha az sızıntı bildirmiştir. Yapılan ultrason ölçümlerinde yaş ve cinsiyetin deri kalınlığına etkisinin olmadığı, BKİ arttıkça deri kalınlığınında arttığı fakat enjeksiyon yapılan bölgelerde deri kalınlığının 1,05 mm ve 3,03 mm arasında değişkenlik gösterdiği saptanmıştır. Ortalama deri kalınlığı kolda 1,66 mm, abdomende 1,9 mm ve uylukta 1,84 mm bulunmuştur. Deri kalınlığı en fazla abdomende 3,03 mm bulunmuştur. Deri kalınlıklarına göre 4 mm iğne ile subkutan bölgeye tüm vücut bölgelerinde rahatça ulaşılabileceği gösterilmektedir Bu sonuçlar kısa iğne uçlarının da diyabetlilerde güvenle kullanılabileceğini desteklemektedir.